Ünlü otelin eski yöneticilerinden Emrullah Akçakaya ve Tunay Erdal’ın, çalıştıkları otelin ticari sır niteliğindeki bilgilerini rakip şirketlerle paylaştığı gerekçesiyle yargılandıkları davada verilen hükümlerin gerekçesi açıklandı.
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklar Tunay Erdal ve Emrullah Akçakaya’ya “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçlarından verilen 1’er yıl 10’ar ay 15’er gün hapis cezası ile 180 lira adli para cezası verdiği hükmün gerekçesinin yazımını tamamladı.
Mahkemenin gerekçeli kararında, cumhuriyet savcılığının iddianamesi, sanık ve avukatların savunmaları ile duruşma tutanakları ve delillere yer verildikten sonra heyetin kurduğu hükme ilişkin gerekçeler sıralandı.
Gerekçeli kararda, sanık Emrullah Akçakaya’nın üzerine atılı, “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanılması” suçuna ilişkin müşteki şirketlerden otelde bir odayı kendine tahsis ettikten sonra “servis dışı” talimatı vererek otelin tam kapasiteyle çalıştığı dönemde odayı 1 yıl boyunca arızalı göstermesinin şirketi zarara uğrattığı aktarıldı.
Sanık Akçakaya’nın şirketin ticari sırları niteliğindeki bilgileri, şirketin rakibi olan otel gruplarının çalışanlarına, eşinin arkadaşlarına ve diğer üçüncü şahıslarla paylaştığı ve Türk Ticaret Kanunu’ndan kaynaklanan haksız rekabet fiillerini ihlal eylemini bu şekilde gerçekleştirdiğine yer verilen kararda, sanığın, şirkete ait verilerin bulunduğu verileri elektronik posta yoluyla, aralarında rakip firmaların isminden oluşan uzantı taşıyan mail kullanıcılarına da göndererek “ticari sır niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçunu oluşturduğu ifade edildi.
Gerekçeli kararda hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin Türk Ceza Kanunu’na da değinilerek şu ifadeler aktarıldı:
“Kanun koyucu tarafından mülkiyetin korunması amacıyla getirilen güveni kötüye kullanma suçu, failin muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan taşınır veya taşınmaz bir mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesiyle oluşmaktadır.
Bu suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde ise, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali söz konusu olacaktır.”
Davanın geçmişi
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi 20 Aralık 2023’te verdiği kararında, sanıklar Emrullah Akçakaya ve Tunay Erdal’ı “hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” ve “ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçlarından 1’er yıl 10’ar ay 15’er gün hapis cezası ile 180 lira adli para cezasına çarptırmıştı.
Verilen cezanın ertelenmesine karar veren mahkeme, sanıkların 1 yıl 1 ay denetim süresine tabii tutulmasına hükmetmişti.
Mahkeme, sanıklar Akçakaya ve Erdal’ın üzerine atılı “özel belgede sahtecilik” suçundan ise suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar vermişti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 6 Temmuz 2018 ve 1 Ağustos 2019 tarihleri arasında “müşteki” sıfatıyla yer alan şirketlerin avukatının, otelin yöneticileri tarafından dolandırıldığı iddiasına ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunduğu kaydedilmişti.
Suç duyurusu dilekçesine yer verilen iddianamede, sanıklar Tunay Erdal ile Emrullah Akçakaya’nın temsil ve iltizam yetkileri bulunmaksızın 3 şirkette toplamda 34 sözleşmeye imza attığı ve bu yolla şirketi tasarruf ve sorumluluk altına sokarak borçlandırdığı ifade edilmişti.
Sanık Tunay Erdal’ın şirket adına sözleşme ve başka teklifler olmadan bir başka firmaya usule aykırı satın alma işlemi yaptığı, bu firma tarafından müşteki firmaya 44 fatura kesildiği, söz konusu faturaların seri ve sıra numarasının 7 fatura hariç olmak üzere birbirini takip ettiği belirtilirken dilekçede, söz konusu firmanın yalnızca bu hizmetler için kurdurulduğu ve böylece müşteki firmayı zarara uğratarak menfaat temin ettiklerine yer verilmişti.
Dilekçede, sanıklar Tunay Erdal ve Emrullah Akçakaya’nın müşteki şirketler üzerinden kendilerine ve yakınlarına maddi menfaatler sağlandığı, sanık Erdal için düğün organizasyonu yapıldığını, bu düğünde misafirlere yüksek bedelli düğün paketi uygulandığı, yine düğün nedeniyle sanık Erdal’ın dost ve akrabalarını otelde konaklattığı kaydedilmişti.
Bu durumun otelin işleyişine uygun düşmediği ancak sanık Akçakaya’nın tek taraflı ve herhangi bir yetkiye haiz olmaksızın vermiş olduğu kararla müşteki şirketin 77 bin 922 lira zarara uğratıldığına dikkat çekilen dilekçede, sanık Erdal’ın müşteki şirketin daha fazla kira geliri elde etmekteyken eşinin ortağı olduğu şirket lehine ve firma aleyhine kira sözleşmesi imzalaması ile müşteki şirketin zarara uğradığı anlatılmıştı.
İddianamede, müşteki şirketin avukatının anlatımlarının doğrulandığı, bilirkişi raporuna göre sanıklar Erdal ve Akçakaya’nın müşteki şirketler adına imza yetkileri bulunmadığı halde çok sayıda sözleşme ve protokole imza attıkları ifade edilmişti.
Sanıklar Emrullah Akçakaya ve Tunay Erdal’ın iddianamede, “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma”, “özel belgede sahtecilik” ve “ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması” suçlarından 3’er yıldan 13’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.