Mayis Alizade
İşte cesur lidersiz hiçbir siyasetin olamayacağını gösteren bir örnek daha…
Bu kez Almanya siyasetini kasıp kavuruyor.
Yorumcuların uzun süreden beri iki buçuk partili (Sosyal Demokratlar, Hristiyan Demokratlar ve hükümet kurmak için onlara yama rolünü oynayan Özgür Demokratlar veya Yeşiller) siyasi sistemin varlığının tehlikede olmasına dair uyarılarının gerçekleşme olasılığı gerçekleşmeye çok yaklaştı.
Bunun nedeni bir zamanlar başında bulunduğu `Sol Parti`den istifa ederek kendi partisi kurmaya soyunan bir kadın siyasetçidir.
KAMUOYU ARAŞTIRMALARI
Geçtiğimiz 23 Ekimde kuruluşunu ilan etmiş bir partinin lideri daha parti tescil edilmeden yapılan kamuoyu araştırmalarında yüzde 27`lik oyla ikinci sıraya yerleşmiştir (ilk sırada %29`luk oyla Hristiyan Demokratların olmasının ifade edilmesine rağmen ilk sırada çıkabileceği ihtimali de yüksektir.)
Zara Wagenknecht İttifakı liderinin reytinginin mevcut Başbakan Olaf Scholz`dan yüksek olduğu ifade ediliyor.
Batı Berlin`de eğitim gören İranlı bir talebe babanın evladı olarak 1969 yılında Jena kentinde dünyaya geldi. Babasının Zehra isminin verdiği ancak nüfus kağıdında Zara olarak kayda geçen çocuk daha üç yaşındayken İran`daki yakınlarını görmeye giden babası bir daha geri dönmedi.
ÇOCUK KABUL ETMEDİ
Annesi sanat eserlerini pazarlayan bir devlet kurumunda çalışan Zara`yı iki yaşındayken kreşe vermek istedi ancak çocuk bunu asla kabul etmediği için anneannesinin ve dedesinin yanında büyüdü.
Dört yaşındayken kendisi okumayı öğrenen Zara belirli yaşa geldiğinde günde 15 saat mütalaa ediyordu. Sevdiği müellifler Johann Goethe, George Hegel ve hepsinden önde Karl Marks idi. Yüksek eğitim yaşı geldiğinde tereddüt etmeden edebiyatı ve felsefeyi seçen genç kız, Jena, Berlin ve Gröningen üniversitelerinde eğitim gördü.
Berlin Duvarı`nın yıkılmasından birkaç ay önce Almanya Tek Sosyalist Partisi`ne kaydolan Zara aktif politikayla o zaman tanıştı. Genç politikacı 1991`de ismi Demokratik Sosyalizm Partisi olarak değiştirilen siyasi kurumun yönetiminde eğitiminden ayrılmadan aktif görevler üstlendi.
SOLUN LİDERİ OLDU
Partideki `Marksist Platform`un en faal üyelerinden olan Wagenknecht yaşanan ideolijik tartışmalar yüzünden 1995 yılında görevinden ayrıldı. 2004 yılında Avrupa Parlamentosu`na seçilen genç politikacı milletvekili olarak Bundestag`a ilk kez 2009 yılında girdi ve kısa süre içinde `Sol Fraksiyonu`nun lideri oldu. İşçi sınıfına ve solcuların hayat tarzına bakışları partideki yoldaşlarıyla çelişince sosyal demokratlara oy veren partililer siyasetin sağ cenahında Almanya İçin Alternatif Partisi ortaya çıkınca yeniden Zara Wagenknecht`e yaklaştılar. İşte bundan dolayı kendisi Almanya siyasetinde `Partinin düşmanı, halkın dostu` olarak ün yaptı.
Rusya`nın en objektif medya kurumu Kommersant Gazetesi`nin yazarı Andrey Kelekeyev`in isabetli biçimde ifade ettiği üzere kendi partisini `öldüren` Wagenknecht aktif şekilde kendi popülaritesini yükseltti.
Zara Wagenknecht kendi partisini kurmasının nedeni olarak siyasi arenadaki durumların belirsizliğini gösteriyor:
“İnsanların çoğu ya kime oy vereceğini bilemiyor veya çaresizlik ve kızgınlıktan sağ partilere oy veriyor. Bu şekilde devam edemez. Başka türlü olursa belki biz 10 sene sonra ülkemizi tanıyamayacağız.”
Uzmanlar yeni partinin kuruluşunun Almanya İçin Alternatifler`in reytinginin yükselmesini engelleyeceğini ve parti örgütlerinin kuruluşunu yavaşlatacağını ifade ediyor.
Önümüzdeki sene yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve Almanya Eyalet seçimlerinde Zara Wagenknecht`in geçtiğimiz 23 Ekimde kuruluşunu açıkladığı partisinin büyük başarı kazanacağını siyaset yorumcularının çoğu belirtmektedir.
Bu durum her şeyden önce Zara Wagenknecht`in siyasi arenaya getirdiği yeni somut söylem ve programlar sayesinde mümkün olacaktır.
SONER YALÇIN NEYE VURGU YAPIYOR
Siyaset felsefesi olmadan hiçbir başarının gelemeyeceğine vurgu yapan Soner Yalçın`ın, başta CHP olmakla Türkiye`nin partilerini eleştirmesi de bu yüzdendir.
Türkiye`nin siyasetçileri şu gerçeği ya anlamıyor veya yüzleşmekten ısrarla kaçıyorlar: SSCB`nin dağılması ve Soğuk Savaşı`n bitmesinden sonraki döneme Türkiye`nin siyaset kurumlarından sadece Refah Partisi kendisini hazırlamıştı.
Yani siyasi islamçıların partisi.
İşte o hazırlıkla 3 Kasım 2002`de yapılan genel seçimlerde iktidara gelerek yönetim sistemini tamamen değiştirmeye muvaffak oldular.
Almanya siyasetinde fırtınalar estiren Zara Wagenknecht yirmi yaşında siyasete atıldığında üye olduğu Almanya Tek Sosyalist Partisi, SSCB daha resmen sona ermeden (26 Aralık 1991) kendi siyaset felsefesinde yenilenmelere gitmişti. Ne derecede muvaffak olduğu farklı bir konu ancak en azından böyle bir girişimde bulunmuşlardı.
SİNAN OĞAN GÜNDEMİ
Mustafa Kemal Atatürk`ten sonra onun kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi`nin siyaset felsefesine İsmet İnönü`nün `Ortanın solu` kavramından başka herhangi bir felsefi kavram ilave edemeyen bir kurumun 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasından ve seçimin ikinci tura kalmasının ortaya çıkmasından sonra tamı tamına sekiz gün Sinan Oğan`ı gündeminde tutmasına ağlar mısınız, güler misiniz?
ÖZEL’E SORULAR
Zara Wagenknecht`in böyle bir şey yapacağını aklınızdan geçirebiliyor musunuz?
Türkiye`nin muhalefetin siyasi islamın iktidarına karşı hangi siyaset felsefesiyle mücadele edebilir?
Bunu parti liderleri düşünüyor mu acaba?
Cumhuriyet Halk Partisi`nin sekizinci lideri seçilmiş Özgür Özel`i kutlarken Almanya siyasetinde yaşanan gelişmeleri nasıl okuduğunu sorma hakkımızı kullanırsak erken mi davranmış oluruz yoksa geç mi kalırız?
WAGENKNECHT KİMDİR
Sahra Wagenknecht, Alman bir anne ile İran kökenli bir babanın kızı olarak 16 Temmuz 1969’da eski Doğu Almanya’nın Jena kentinde dünyaya geldi.
Bir süre büyükanne ve büyükbabasıyla birlikte Jena yakınlarında bir köyde yaşadı ve ilkokula Doğu Berlin’de başladı.
1988 yılında liseyi Doğu Berlin’de bitirdi ve 1989 yılında eski Doğu Almanya’daki Sosyalist Birlik Partisi’ne (SED) üye oldu.
Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR) olarak bilinen eski Doğu Almanya 1990 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti ile birleşince Jena Schiller Üniversitesi ile Berlin Humboldt Üniversitesi’nde felsefe ve yeni Alman edebiyatı öğrenimi gördü.
Daha sonra da doktorasını yaptı. İki Almanya birleştikten sonra 1991 yılında SED’in yerine kurulan Demokratik Sosyalizm Partisi’ne (PDS) üye oldu. 2000 yılından itibaren PDS yönetiminde yer aldı. 2007 yılından itibaren de PDS ile WASG’nin birleşmesiyle oluşan Sol Parti yönetiminde. 2004-2009 yıllarında Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilliği yaptı. 2009 yılından beri de Federal Meclis milletvekili olarak görev yapıyor. 2015-2019 yıllarında da Sol Parti Federal Meclis Grubu Eş Başkanı olarak görev yapan Wagenknecht, parti yönetimiyle ters düştüğü için bundan aylar önce bir daha bu partiden milletvekili adayı olmayacağını ilan etti.
YouGov tarafından eylül ayında yapılan bir kamuoyu yoklamasında, Almanya’da seçmenlerin yüzde 20’sine yakının Sahra Wagenknecht’in kuracağı bir partiye oy vermeyi düşündüğü saptandı. Bu oranın eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde yüzde 29’u, Batı’da da yüzde 19’u bulduğu kaydedildi.
BABASI KİM
Sahra Wagenknecht’in babası, İran kökenli bir gazeteci ve yazar olan Ahmad Wagenknecht’tir.
Babasıyla ilişkisi pek iyi olmayan Sahra Wagenknecht, onunla sadece birkaç kez görüşmüştür.
Babasının siyasi görüşleri de kendisinden farklıdır. Ahmad Wagenknecht, İran İslam Devrimi’ni desteklemiş ve İran’ın nükleer programını savunmuştur.
Sahra Wagenknecht ise İran rejimine karşı eleştirel bir tutum sergilemiştir. Babasının soyadını taşımasına rağmen, kendisini Alman olarak tanımlamıştır.
Mayis Alizade