İsmail Yüksek: 6 numara dersi okullarda verilecek olsa hoca Sergio Busquets olur

Fenerbahçe ve A Milli Takım’ın başarılı orta sahası İsmail Yüksek, şampiyonluk ve kariyer planları, takımın performansı, Türk futbolu, Fenerbahçe’nin gelmiş geçmiş en iyi 11’i ve daha birçok konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

“Şampiyon olursak Bağdat Caddesi’ni yakarız!” diyen İsmail Yüksek başarıya giden hızlı yükselişini anlatırken, yaşadığı sıkıntıları ve Fenerbahçe’ye transfer sürecinden de ayrıntılarla bahsetti. Asist Analiz ekranlarında yayınlanan ‘Az Önce Konuştum Spor‘da Candaş Tolga Işık’ın konuğu olan İsmail Yüksek’in sorulara verdiği cevaplar şöyle:

-Bir anda hayatımıza Fenerbahçe’yle girdin, A Milli Takım’da gol attın, son maçta en çok konuşulan isimsin; senin hikayen nasıl başladı?

“Bazen düşünüyorum, kendimi hayatımı kitaba aktarsam mı diye. Gelecek için böyle bir hayale sahibim. Fenerbahçe’ye geldikten sonra çok başka hayallere büründüm. Geceleri hayalini kurduğum kulüptü Fenerbahçe. Ben hep lig atlayarak geldim. Gölcükspor’a gittiğimde kendimi Süper Lig’e odakladım. Gölcükspor dönemim zor geçti. İkinci senemde orada iyi bir performans ortaya koydum. Gölcükspor’da daha çok 8-10 numara oynuyordum. İlk defa Fenerbahçe’de 6 numara oynadım. Sadi Tekelioğlu hocamızın bende emeği çok fazla. O bizim için Süper Lig takımlarıyla iletişime geçti. İsmimiz orada duyuldu. Yavaş yavaş duyulmaya başladı ismim.”

FENERBAHÇE’YE TRANSFER SÜRECİ

“Önce Antalyaspor, kulübümle iletişime geçti. Pandemi süreci girince o görüşmeler yavaşladı. Evde üzülüp Antalyaspor’u bekliyordum. Ben o dönem bir gün dışarı çıkmıştım. Telefon geldi, Tahir Karapınar hoca ve kulübün yöneticileri iletişime geçti. Emre Belözoğlu hocanın da bende emeği çok büyük. Beni izlediğini ve formaya layık gördüğünü söylemesi beni çok gururlandırmıştı.”

-Selahattin Baki, Jorge Jesus’un Fenerbahçe’ye geleceği konuşulurken onun Flamengo dönemindeki oynattığı oyuna hazırlandığını söyledi senin. Jesus geldikten sonra da onun sisteminde 6 numara oynamaya başladın. Bu nasıl gelişti?

“Fenerbahçe’deki kampa çok güçlü gitmem gerekiyordu. Kişisel gelişim ekibim var benim ve sezon başında ekibimle toplantı yaptık. Onlardan istekte bulundum; Jorge Jesus’un orta sahadan beklentilerini bana çıkartmalarını istedim. Spor psikoloğum da var, onunla birlikte konuştuk. Bence zaten saha içi en kolayı, önemli olan oraya hazırlanmak. Jesus hocanın ne istediğini bilerek gittim. Bana güvenini de hissettirdi. İlk hazırlık maçında bana verdiği 20 dakikalık sürede hocanın gözüne girdim, güvenini boşa çıkarmadım. Benim futbol hayatıma dokunan nadir hocalardan biri. Şu anki İsmail hoca gibi. İsmail hocanın da yeri bende çok farklı. En büyük eksiğim de defansif özelliğimdi. O dönemde bunu edinmeye başladım.”

-Dünyada en beğendiğin 6 numaralar kimler?

“Şu an zirvede Rodri var. Ama 6 numara dersi okullarda verilecek olsa hoca Sergio Busquets olur”

-Fenerbahçe’de bu sezon çok iyi bir performans var. Ne değişti Fenerbahçe’de?

“İsmail hocanın bu kulübe ve dinamiklerine hakim olması en büyük etken. Takıma bu sene çok kaliteli oyuncular geldi ve uyum sağladı. Başarı için uyum çok önemli. Herkes tesiste, antrenmanda aynı doğrultuda hareket ediyor. Biz hep ‘maç gelse de oynasak’ modundayız. Bu sene taraftarımız da inanılmaz bir atmosfer oluşturuyor. En büyük pay sahiplerinden biri de onlar. Bu destek de sahaya yansıdıkça farklı bir seviyeye çıkıyor. Keşke sürekli maç oynasak diyoruz. Vazgeçmiyoruz, sürekli gol atmak istiyoruz. Savunma hattımız ve kalecimiz de bu sene çok iyi.”

-Kendi adına neyi çok iyi yaptığını düşünüyorsun?

“Mantalitemi çok geliştirdim. Kişisel gelişim ekibim çok önemli. Ben mantalitemi hocam, kişisel gelişim ekibim, ailem ve arkadaşlarımın üzerine odakladım. Eksiklerimi onlardan duymak istiyorum. Başka kimseyi dışarıdan hayatıma karıştırmıyorum.”

-İsmail Kartal bu sene farklı bir seviyede, iletişimi de çok iyi. Bu konuda ne söylersin?

“İsmail hoca, Fenerbahçe dinamiklerini çok iyi biliyor ve aktarıyor. Bu ülkemizde çok büyük eksiklik ama hoca bunu çok iyi yapıyor. Hoca konsantrasyon kaybını kabullenmiyor. Kendimizi salarsak tepkisini ortaya koyuyor.”

-A Milli Takım’da ne değişti de bu performans sergilenmeye başlandı? Milli takım havası yerine geldi, bu nasıl oldu?

“Kuntz’un da bu başarıda emeği var. Benim de milli takım hayalimi gerçekleştirdi. Montella hoca geldikten sonra teknik ve taktiğe çok daha büyük ağırlık verdik. Özgüven eksiklerini bir haftada çok iyi aştı. Biz Hırvatistan maçını kazanacağımızı hoca geldikten sonra hissediyorduk, biliyorduk. Bizi maça çok iyi hazırladı. Biz bu maçı kazanacağımızı kendi aramızda konuşuyorduk. Milli takım ruhunu bize aşıladı.”

-Avrupa futboluyla Türkiye’deki futbol arasındaki en büyük, temel farklar neler?

“Bence Avrupa’daki futbolcular, futbolculuğunu sadece hayatındaki tek odak noktası olarak görmüyor. Saha dışını da rahat yaşıyorlar. Baskı bizdeki gibi yok, rahatlar. Futbol bizde meslek, onlar için eğlence. Ama bizde futbola teveccüh çok fazla. Sahaya çıktığınızda sanki topa 50 bin kişiyle birlikte mücadele ediyorsunuz.”

-Şampiyonluk hayalini nasıl yaşıyorsun, her gece gözlerinin önüne geliyor mu?

“Her gece düşünüyorum. Şampiyon olsak Bağdat Caddesi’ni yakarız herhalde diyorum bazı takım arkadaşlarıma.”

-Fenerbahçe’yle olası şampiyonluğun sonrası hayalin neler, Avrupa’daki futbolcuların fiziksel özelliklerine bakınca kendini nerede görüyorsun?

“Benim İspanya Ligi’ne, Barcelona’ya hayranlığım var. Geçmişten beri La Liga’ya hayranlığım var. Ben İspanya’yı isterim ama ne olur bilmiyorum. Kendimi Avrupa standartlarına yeterli görmüyorum, görürsem kendime ihanet etmiş olurum. Çok daha fazla geliştirmem gerekiyor kendimi. Şu an Arda Güler’e bakıyorum; çok geliştiğini görüyorum, çok başka bir seviyeye gidiyor mesela.”

-Sence dünyanın en iyi futbolcusu kim?

“Lionel Messi. Messi futbolu bırakana kadar Messi. Ama bence bir oyuncunun örnek alması gereken isim Cristiano Ronaldo, çalışma azminden dolayı. Hala gol atıyor. İnanılmaz bir mentaliteye sahip.”

-Takımdaki en iyi arkadaşın kim?

“Kimseyi kırmak istemem, herkesle aram çok iyi. Türk ağabeylerle özellikle çok iyi anlaşıyorum. Ama bir kişiyi söylersem geçmişten dostluğum da olan Samet ağabey derim.”

-Sana göre Fenerbahçe tarihinin en iyi ilk 11’i kimlerden oluşuyor?

“Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Caner Erkin, Diego Lugano, Kim Min-jae, Stephen Appiah, Emre Belözoğlu, Nicolas Anelka, Alex de Souza, Tuncay Şanlı, Pierre van Hooijdonk. Ama forvet kariyeriyle Edin Dzeko da olabilir. İnanılmaz bir kariyere, liderliğe, karaktere sahip. Çok iyi bir aile babası.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir