Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümünde 100 gemi ile İstanbul’dan geçecek Donanma’yı, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından bir İngiliz zırhlısına binerek Türkiye’yi terk eden son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in köşkünde selamlayacak olmasına dikkati çekti.
Yetkin, “Vahdettin Köşkü neyin sembolizmi?” diye sorduğu yazısında şunları kaydetti:
“Cumhuriyet’le taçlandırılan İstiklâl Savaşı bir devrimdir. Ezilen dünya halklarına örnek olmuş bir devrimdir. Sömürgeci dönemin sonunu getirmiş bir devrimdir.
İstiklâl Savaşının ruhunu özetleyen cümleler arasında, 1918 Mondros Mütarekesi ardından İstanbul’a gelen Mustafa Kemal’in, 1915’te Çanakkale’yi geçemeyen işgalci güçlerin savaş gemileri, arasından tekneyle geçerken söylediği kayda geçen “Geldikleri gibi giderler” sözü vardır.
Anadolu’da milli direniş hareketi yükselirken işgalcilerle işbirliği içinde İstiklâl Savaşını terörist bir kalkışma olarak gösterip savaş açansa, İstiklâl Savaşının sonunda bir İngiliz savaş gemisiyle Türkiye’yi terk edecek olan son Osmanlı Sultanı Vahdettin idi. Vahdettin’in giderken Zehra isimli bir cariyesine bağışladığı Çengelköy sırtlarındaki Boğaz’a nazır Vahdettin Köşkü, ilk kez Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılından bu yana İstanbul’daki çalışma makamı olarak kullanılıyor.
Erdoğan Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 parça gemiden oluşan Türk donanmasını zaman zaman yapılan şekilde Dolmabahçe Sarayı’ndan değil, Vahdettin Köşkü’nden selamlamaya karar verdi. Cumhuriyetin Yüzüncü yılında Türk Donanması da Vahdettin Köşkü’ndeki Cumhurbaşkanı’nı selamlayacaktı.
Erdoğan’ın ne yapmak, nereye varmak istediğini uzun uzun tartışmak da mümkün ama şu noktada gereksiz. Halkın Atatürk ve Cumhuriyetin idrakine yeniden varan kesiminin artık giderek Erdoğan’dan bu yöndeki beklentilerini de bir yana bırakmaya başladığı da görünüyor.”